1:
2:
3:
4:

Göbekli Tepe Nemrut Turu 2022

Tur Hareket Detayları

Kalkış Yerleri:
Tur Hareket Tarihleri:

Tur Programı

  • 1. Gün

    1 Gün : Adıyaman, Cendere Köprüsü, Arsemeia, Nemrut Dağı

    Cendere Köprüsü (Septimus Severus Köprüsü): Roma İmparatoru Septimus Severus Döneminde emir verilerek yaptırılan köprü mimarisi açısından Roma Döneminin dünya üzerinde nadir kalan eserlerinden birisidir. Cendere Çayı’nın oluşturduğu muhteşem bir manzara eşliğinde gördüğümüz köprü sonrası Yeni Kale, Eski Kahta, Arsemeia üzerinden Nemrut Dağı’na yolculuğumuz başlayacak.
    Nemrut Dağı: Minibüslerle ulaştığımız karşılama merkezinde vereceğimiz mola sonrasında servislerin bizi ulaştırmış olduğu Nemrut Dağı’nın eteğinden başlayıp yaklaşık 1 saat kadar sürecek olan ortalama zor yürüyüş sonrasında ulaştığımız Doğu Terasında ilk olarak tahtlarda oturan tanrı heykelleri ve keşfediliş hikayesi ile ilgili rehberimizden bilgi aldıktan sonra Batı Terasına geçerek muhteşem Toroslar manzarası eşliğinde 2100 metre yükseklikten Gün Batışını izleyeceğiz. Batış sonrası otelimize hareket edeceğiz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde olacak.
    Not: Nemrut Dağı sıcaklık farkının (gece ve gündüz / mevsimsel) fazla olduğu yerlerden birisidir. Bu nedenle kaliteli yağmurluk, polar, eldiven, bere ve sıcak tutacak kışlık kıyafetlerin yanınızda olmasını tavsiye ederiz.
    Konaklama: 4* veya 5* Otel
    Öğlen Yemeği: Faik Usta Restoran: Çorba, Lebeniye, Bostana, Yeşil Salata, İçli Köfte, Kebap Çeşitleri, Dövmeç Kebabı, Peynir Tatlısı, Baklava, Şöbiyet, Dondurma (Alakart, Menü fiyatları geçerlidir.) EXTRA ÜCRET
    Akşam Yemeği: Konaklama otelinde set menü olarak alınacaktır.

  • 2. Gün

    2 Gün : Şanlıurfa, Atatürk Barajı, Göbeklitepe, Şanlıurfa ve Haleplibahçe Arkeoloji Müzesi, Balıklıgöl

    Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası aracımız ile turumuza başlayacağız. Adıyaman, Bozova ve Şanlıurfa güzergahından devam edecek olan yolculuğumuzun ilk durağı Fırat’ın doğal yatağı üzerinden geçerek barajın başkenti diye tabir edilen Bozova’dan önce ulaşacağımız Atatürk Barajı Seyir Terası olacak.
    Atatürk Barajı: GAP Projesinin en önemli ayağı olup Fırat üzerinde bulunan 5 tane incinin en değerlisidir. Enerji amacının yanısıra sulama, sosyal gelişim vb. projelerin kalbi ve yönetim merkezidir. 817 km’2 olan göl alanı ile Van Gölü’nden sonra ikinci büyük su havzamız olan barajı seyir terasından izleyerek gerekli bilgilerimizi rehberimizden alacağız. Ardından ise Şanlıurfa’ya doğru olan yolculuğumuz başlayacak.
    Göbeklitepe: Anımıza kadar bulunan en eski ibadet mekânı olup arkolojik sistemi tamamen değiştirme, yenileme anlayışına sokmuştur. Halen arkeolojik açıdan en büyük sorunsallardan birisidir. Ayrı dönemlerde yapılmış yuvarlak planlı tapınakların tek bir dönemde insan üstü bir güç ile toprağa gömülmesi ile günümüze kadar sağlam gelmiştir. Kazılarının halen devam ettiği kült alanı verdiği küçük buluntu ile de önemlidir.
    Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi: Ülkemizin en yeni ve değerli müzelerinden birisi olup insanlığın gelişim çağlarını bir zaman geçidi olarak gösteren müze, içerisinde bulunan çok değerli tarihi eserlerle dünyanın da en önemli müzelerinden birisidir. Oldukça etkileyici bir sergileme anlayışı olan müzede ünik eserlerin yanısıra Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik, Tunç Çağları özelinde insanlık gelişimi oldukça iyi yansıtılmıştır. Müzede olan canlandırmalar ise sizlere geçmiş zaman içerisinde bulunma hissi verecek.
    Haleplibahçe Mozaik Müzesi: ‘’Yerinde Sergileme’’ müzecilik anlayışının dünyadaki nadir örneklerinden birisidir. Oldukça kaliteli mozaik eserlerin bulunduğu müzede, Thetis, Amazonlar Avlanırken, Geometrik ve Bitkisel Mozaikler oldukça ilginizi çekecek. Kaçırıldıktan sonra bulunup getirilen Orpheus Mozaiği ise müze çıkışında bizleri bekliyor olacak.
    Balıklıgöl: Eski dönmeler dahil olmak üzere günümüzde de en önemli kült alanlarından bir tanesidir. Birçok semavi dine ait mekânın çevresinde olduğu Balıklıgöl, semavi dinlerin ortak ata olarak kabul ettiği ve en bilinen hikayesinden dolayı makam olarakta bilinmektedir.Hz. İbrahim Makamı, Rızvaniye Camii, Ayn Zeliha Gölü, Dergâh Camii, Hz. İbrahim’in Doğduğu Mağara Balıklıgöl çevresinde görebileceğimiz yapılar olacak.Zamanın bitimi sonrası otelimize hareket edeceğiz. Verilen zaman sonrası lobide buluşma sonrası yemekli Sıra Gecemiz başlayacak.
    Sıra Gecesi(Yemekli): 6-8 kişilik müzik ekibinin çalıp söylediği geleneksel türküler eşliğinde yapılacak olan 2,5 saat kadar devam edecek sıra gecesinde eğlenceli anlar geçireceksiniz.
    Not: Sıra Gecesi Menüsü: Lebeniye, Bostana, Kebap, Şıllık Tatlısı, Ayran
    Konaklama: 5* veya Butik Otel.
    Öğlen Yemeği: Çulcuoğlu Restoran: Çorbalar, Salatalar, Kebap Çeşitleri, Tatlı Çeşitleri (Alakart, Menü Fiyatları Geçerlidir.) EXTRA ÜCRET
    Akşam Yemeği: Sıra Gecesi sırasında yukarıda yazılmış olan menü alınacaktır.

  • 3. Gün

    3 Gün : Şanlıurfa, Harran, Gümrük Han, Gaziantep

    Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası aracımız ile son günkü turumuza başlayacağız.
    Şanlıurfa çevresini kapsayan bugünkü turumuzda ilk olarak;
    Eyyüb Nebi Sabır Mekanı: Sabrın timsali olarak bilinen Eyyüb Peygamber; Tüm malının mülkünün alınması, ailesinin tamamen yok olmasına rağmen inancından vazgeçmeyip, sınanmasına rağmen sabrederek daha fazlasına sahip olmuştur. Sabır mekanı bugün yerel halkında en fazla ziyaret ettiği mekanlardan birisidir.
    Harran: Eski metinlerde bile ismini aynı geçtiği bu merkez Semavi dinlerin en önemli mekanlarından birisidir. Arkeoloji, Sanat Tarihi ve Tarihsel açıdan çok önemli mekanları barındırmaktadır ve bugün Kültür Bakanlığına bağlı bir açık hava müzesidir. Bu alan içerisinde bulunan Surlar, İç Kale, Harran Höyük, Harran Ulu Camii (Üniversite) ve geleneksel yapı olan Kümbet Evler görebileceğimiz yerler olacak. Kümbet evler içerisinde vereceğimiz molada geleneksel kıyafetler giyip fotoğraf çektirebilir ve keyifli bir dinlenme molası geçirebilirsiniz.
    Gümrük Han: Urfa Kapalı Çarşı’ları içindeki en otantik mekanlardan birisidir. Osmanlı döneminde yapılmış olan han halen ticari bir merkezdir. Atriumlu avlusu ise oturma alanıdır. Verilen yeterli serbest zamanda dileyen misafirlerimiz çarşılarda alışveriş yapabilirler, dileyenler ise otantik Gümrük Han’da mırra, menengiç kahvesi gibi geleneksel içeceklerini alıp serbest zamanın tadını çıkarabilirler.
    Program bitimi sonrası Şanlıurfa’ya geri döneceğiz. Otantik Kapalı çarşılar ve Gümrük Han’da vereceğimiz zaman sonrasında Gaziantep’e giderek turumuzu sonlandıracağız.

Fiyata Dahil Olan Hizmetler


1 Gece Adıyaman, 1 Gece Şanlıurfa Otellerinde Yarım Pansiyon Konaklama
Otelde 2 Sabah Kahvaltısı, 2 Akşam Yemeği
Profesyonel Turist Rehberliği Hizmeti
Lüks Araçlar ile Ulaşım
Programda belirtilmiş olan tüm geziler
Paket Tur Zorunlu Sigorta Poliçesi
 

Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler


Öğlen Yemekleri
Sıra Gecesi
Müze ve Örenyeri Giriş Ücretleri
Kişisel Harcamalar
Yemeklerde ve otelde alınacak olan içecekler
 

Ek Bilgiler

Göbeklitepe veya Göbekli Tepe, Şanlıurfa il merkezinin 18 km kuzeydoğusunda, Örencik köyü yakınlarında yer alan dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğudur.Bu yapıların ortak özelliği, T biçimindeki 10-12 dikilitaşın yuvarlak planda dizilmiş, aralarının ise taş duvarla örülmüş olmasıdır. Bu yapının merkezinde daha yüksek boyda iki dikilitaş karşılıklı olarak yerleştirilmiştir. Bu dikilitaşların çoğu üzerinde insan, el ve kol, çeşitli hayvan ve soyut semboller, kabartılarak veya oyularak betimlenmiştir. Söz konusu motifler yer yer bir süsleme olamayacak kadar yoğun olarak kullanılmıştır. Bu kompozisyonun bir öykü, bir anlatım veya bir mesaj ifade ettiği düşünülmektedir. Hayvan motiflerinde boğa, yaban domuzu, tilki, yılan, yaban ördeği ve akbaba en sık görülen motiflerdir. Bir yerleşim yeri değil, kült merkezi olarak tanımlanmaktadır. Buradaki kült yapıların tarım ve hayvancılığa yakın olan son avcı grupları tarafından inşa edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Diğer anlatımla Göbekli Tepe, çevredeki oldukça gelişmiş ve derinlik kazanmış bir inanç sistemine sahip olan avcı-toplayıcı gruplar açısından önemli bir kült merkezidir.[6] Bu durumda bölgenin en erken kullanımının Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ’ın (PPN, Pre-Pottery Neolithic) A evresine (MÖ 9.600-7.300), yani günümüzden en azından 11.600 yıl öncesine dayandığı ileri sürülmektedir. Bununla birlikte Göbekli Tepe'deki en eski faaliyetleri tarihlendirme olanağı şimdilik yok, fakat bu anıtsal yapılara bakıldığında Paleolitik Çağ'a kadar uzanan, birkaç binyıl daha eskiye, epipaleolitike kadar giden bir geçmişi olduğu düşünülmektedir.Göbekli Tepe'nin bir kült merkezi olarak kullanımının MÖ 8 bin dolaylarına kadar devam ettiği ve bu tarihlerden sonra terk edildiği, başka veya benzer amaçlarla kullanılmadığı anlaşılmaktadır.

Bütün bunlar ve kazılarda ortaya çıkarılan anıtsal mimari, Göbekli Tepe'yi eşsiz ve özel yapmaktadır. Bu bağlamda UNESCO tarafından 2011'de Dünya Mirası geçici listesine alındı ve 2018'de kalıcı listeye girdi.

İptal Şartları

Vize Bilgileri

Benzer Turlar

Yorumlar